YAŞAMA DAİR HERŞEY

Friday, November 17, 2006

Hayatımız kaç ytl?

İş, güç derken baktım ki nerdeyse bir haftadır yazmamışım. Aslında aklıma yazacak birşeyde gelmedi :) Ancak dün gece haberleri izlerken, gördüğüm haberlerden sonra bugün yazma kararı aldım.

Tüm kanallardaki ana haber bültenlerinin ilk 5 - 10 dakikası siyaset, ekonomi sonrasında ise yaklasık 20 - 25 dk. tamamen magazin ve ölüm haberleri ile dolu.

Ajdar ne yapmış, İbrahim Tatlıses Hülya Avşar'a evlenme teklif edecek mi? O manken eşini aldatmış... Böyle sürüp gidiyor o ilk beş on dakikadan sonra... Bu birde ana haber bülteni. Bu yüzden en iyisi NTV gibi düzgün haber yapan kanalları izlemek. Eskiden Televole vardı. Böyle haberler için yapılmış bir programdı ama artık bu tür saçma sapan haberler ana haber bültenlerinde nerdeyse en ön sıralarda yer buluyorsa şapkayı önümüze koyup düşünmek gerek.

Birde mantar gibi biten kısa yoldan ünlü olma yarışmaları var tabi ki! Amerika için söylenen "fırsatlar ülkesi" yakıştırması yakında bizim için yapılacak. O dereceye geldi. İnsanlar kısa yoldan ünlü olmak ve para kazanmak uğruna kendilerini ne hallere sokuyorlar şaşırıyorum. Aslında onlara kızamıyorum. Bu ekonomik durumda kendilerini sıka sıka en sonunda bu hale düşmeleri onların suçu değil. Bu ülkeye gelen her iktidarın, düzeltmediği ve seçilmeden önce karşı olduğu o düzene ayak uydurup halkı unuttuğu gerçeğini görünce nasıl kızacaksınız. Burada asıl kızılması gereken birileri de, bu iş üzerinden prim yapan TV kanalları!

Asıl yazmak istediğim konu son iki gündür ülkemde iki gencecik insanın toplamda 25 ytl için öldürülmüş olmaları. O insanların ailelerinin, sevdiklerinin yüreği yanıyor bugün ve yanacak günler boyunca :( Ya o insafsızca cinayetleri işleyen kanı bozuklar! Onlara ne ceza vermek gerek? Avrupa Birliğine gireceğiz diye idam cezasını da kaldırdık! Ceza işleyen nerdeyse biz masumlardan daha değerli olacak!

Kapkaça ağır ceza gelmesi için kaç kişinin daha ölmesi ya da yaralanması gerek? Cezalar caydırıcı olmalı. Fakat bizde hapisaneler adamlar için bir nevi sığınma yurdu. "Nasılsa 6 ay yatar çıkarım" düşüncesiyle suç işleniyor. Zaten arkanda güçlü birisi varsa hapisane cennet gibi oluyor bazıları için. Bir de arada çıkan "AF" sayesinde bu insanlar tekrar topluma dönüyorlar. Olan biz kurallara, yasalara riayet eden vatandaşa oluyor.

Bazen öylesine çileden çıkıyoruz ki; linç girişiminde bulunulduğunda zanlıyı koruyan polise kızası geliyor insanın! Zaten dün geceki haberde adını hatırlamadığım köy sakinleri tecavüzcü adamı linç etmek istediler hatta aralarında "idam edin" diye bağıran kadınlar vardı!

Toplumda gerekli refah ve düzen sağlanamazsa böyle görüntelerle daha çok karşılaşırız. Artık devletin elini taşın altına koyma vakti geldi. O kürsülerde konuşmak, nutuk atmak çok kolay. Biz söz değil, icraat bekliyoruz. Zam ya da yeni vergi kararını alırken hiç zorlanmayan hükümet bu insanlara verilecek çok daha sert cezalarda da aynı kararlılıkta olmalı. İktidarı kaybetmemek adına verilen tavizler yüzünden bu duruma geldik!

posted by ANDY at 10:23:00 AM

0 Comments:

Post a Comment

<< Home